Key Competences Perception of Turkish Prospective Teachers; Türkçe Öğretmeni Adaylarının Anahtar Yetkinlikler Algısı
In: Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi
ISSN: 1309-9302
Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi; akademik, mesleki, genel ve diğer eğitimlerde öğrenme yollarıyla kazanılan tüm yeterlilik esaslarını sunan ulusal yeterlilikler çerçevesidir. Mesleki Yeterlilik Kurumu tarafından meydana getirilen bu çerçevede 2018 yılında güncellenen; bilgi, beceri ve tutumların bir birleşimi olarak tanımlanan sekiz anahtar yetkinlik yer almaktadır. Öz miras, toplumun millî ve manevi kaynaklarından edinilen değerlerdir. Yetkinlikler ise bu mirasın hayata dâhil olup katkıda bulunmasını sağlayan eylemsel unsurdur. Bununla birlikte öğretmen adayları hem öğrenim hem de öğretim hayatlarında yetkinliklerin öncüleridir. Alanyazında öğretmen ve öğretmen adaylarına yönelik onların sosyal, akademik vb. algılarını ve/veya becerilerini ortaya çıkarmak ya da ölçmek amacıyla çeşitli araçlar geliştirilmiş, uygulanmış ve çalışmalar hâlinde sunulmuştur. Yapılan araştırmalar sonucu Türkçe öğretmeni adaylarının anahtar yetkinliklere dair mevcut algılarını ortaya çıkarmaya odaklı bilimsel çalışmalara rastlanmamıştır. Araştırma, Türkçe öğretmenliği mezunu ve Türkçe öğretmenliği bölümüne devam eden öğretmen adaylarının hayat boyu öğrenme anlayışı gereği Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi kapsamında öğretim programlarına eklenmiş olan sekiz anahtar yetkinliğin Türkçe öğretimi bağlamındaki mevcut algılarını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda çalışma, nitel araştırma desenlerinden olan durum çalışması ile yürütülmüştür. Karadeniz Bölgesi'ndeki bir devlet üniversitesinde okumakta olan ve söz konusu kurumdan mezun Türkçe öğretmeni adayları çalışma grubunu oluşturmaktadır. Araştırmacılar tarafından oluşturulmuş yarı yapılandırılmış görüşme formu ile veriler toplanmış ve içerik analizi yöntemiyle verilerin analizi yapılmıştır. Yapılan analiz ve yorumlamalara göre, katılımcıların yetkinlik algıları konusunda Tavsiye Kararı metninde yer alan uluslararası, kültürlerarası ve disiplinlerarası anlayıştan çoğunlukla uzak oldukları; sosyallik, etkileşim gibi kavramlardan ziyade bireysellik üzerinde yoğunlaşan, daha çok ulusalcı bir algıya sahip oldukları sonucuna ulaşılmıştır. Bilgi tek başına hatalı öğrenildiğinde tasarruflu bir şekilde giderilebilse de algı, tutumla ilişki dâhilinde olduğundan değişimi ve gelişimi daha zorlayıcıdır. Fakülte ders içeriklerinin düzenlenmesi yoluyla edinilecek teorik bilgilerin, topluma hizmet ve öğrenme-deneyim merkezli öğretmenlik uygulamaları yoluyla pratik kazanması ile daha gelişmiş akademik çalışmaların yapılması önerilmektedir.